Sevgili aile yakınları, sevgili Melek, sevgili Melike, sevgili Ahmet, sevgili Fatih, sevgili kadın ve erkek arkadaşlar
Bugün, Burak 29 yaşına girecekti. Fakat 5.4.2012 tarihinde Buradan birkaç adım ileride, silahla vurularak öldürüldü. Arkadaşlarından ikisi ağır yaralandı.
Her yıl Burak’ın doğum gününde burada, cinayetin işlendiği yerde buluşuyoruz, Katilin bulunmasını hatırlatmak ve davacı olmak için!
Yedi yıldır insanlar burada veya tam olarak cinayetin işlendiği yerde bir araya gelerek; halen aydınlatılmamış bir cürmü, ırkçı motifli olabileceğini söylediğimiz bir suçu, hatırlatmaktadırlar.
Katil halen yakalanmadı. Belki halan buralarda dolaşıyor. Belki de kuşkulanılan Rolf Zielzinsky dir. 2015 yılında Ringbahnstraße’de İngiliz Luke Holland’ın katili. Luke Holland’ı tanımıyordu, onunla hiç karşılaşmamıştı. Polis, iki cinayet arasında bağlantı olmadığını iddia etti. Soruyoruz: Bunu nasıl söyleyebilirsiniz? Burak’ın annesi sık sık bu değerlendirmenin nasıl yapıldığını sordu. Soruşturma komisyonu, Zielzinski’nin katil olmadığını biliyorsalar, bunu nerden biliyorlar? Bunun için ne gibi kanıtları var?
Buradayız, çünkü aydınlanmayı talep ediyoruz. Ailenin ve hepimizin Burak’ı kimin öldürdüğünü bilmeye hakkımız var.
Neukölln’deki birçok insan sürekli korku ve dehşete kapılıyor. Kundaklama, tehditler, ırkçı, sağcı, antisemittik saldırılar olağan hale geldi. Neukölln, geçtiğimiz yıl Berlin’de en çok saldırıya uğrayan ilçelerden biri konumundaydı. Yapılan saldırıların hiçbiri açıklığa kavuşturulamadı. Bunları yıllardır gözlemliyoruz: açığa kavuşturmama, polisin yeteneksizliği. Biz eminiz, konu ırkçı eğlemeleri kapsamasa, soruşturma makamları çoktan davayı sonuçlandırırlardı. İnsanlar sebepsiz yere Kundaklama saldırılarının kurbanları olmuyorlar, onlar kundaklamalardan bir yıl sonra kamuoyuna yöneldiler ve talepleri; Federal Savcılık dairesi’nin konuyu kendi araştırma kapsamlarına alınmasıydı.
Federal Savcılık dairesi politik olarak sağcı faillere soruşturma açıldığında yeterli çaba göstermediğine inanıyoruz. Yine biliyoruz ki, NSU cinayetleriyle ilgili hiçbir soruşturmanın başarılı olmadığını. Soruşturma daireleri hiçbir cinayeti açıklığa kavuşturamadı.
NSU kendi kendini açığa çıkarmış olmasaydı, halen bugün bu katiller hakkında hiçbir şey bilmiyor olacaktık. Bu gerçeklikler acıdır ve Münih’teki NSU süreci ile birlikte birçok soruşturma komisyonu aracılığıyla bile hiçbir şeyin değişmediğini yaşamak daha acıdır.
Nasıl olabiliyor ki, Anayasa koruma dairesinin iddiasına göre,
Kundaklama mağdurlarından birinin ikamet yerini, polis casus üzerinden bilgilenmek istiyor. Araba, casusluktan kısa bir süre sonra yanıyor. Polis haber bile vermiyor. Bu yetkililerin tek bir sözüne bile inanılmaz.
Yıllardan beri biliyoruz ki; büyük bir titizlikle ve büyük ilanlarla soruşturma faaliyetleri var, ne zaman ki; şiddet eğlemeleri (sadece planlı olanlar da dahil) sağcı politikalarla bağlantı ihtimali yoksa.
2001’den beri Danışma merkezinde, sağcı, ırkçı ve anti-Semt şiddet mağdurlarına danışmanlık yapıyorum. Baştan beri biz Neukölln ‘de faaliyet yürüttük, Neukölln her zaman, anti-semit ve lezbiyen, gey ve trans kişilere (LGTBIQ) karşı ırkçı şiddet eylemlerinin olduğu bölgeler listesinde en başta gelmektedir.
Ancak Neukölln, aynı zamanda ırkçı, sağcı, anti semit şiddete ve eşcinsel yaşam tarzlarına karşı şiddet faaliyetlerine karşı direniş eylemlerinin de yoğun olarak yaşandığı bir semttir.
Burak’ın katilinin ve diğer ırkçı saldırıların faillerinin, bu eylemlerinin bir sonucu da Neukölln ‘de bu saldırılara hedef olunan, mağdurların yan yana gelmesi ve birlikte dayanışma içinde mücadele etmesidir.
Ailenin dilediği anıt yerini gerçekleştirebilmek için çok bağış toplandı. Pek çok arkadaşlıklar doğdu ve çok para bağışlandı. Ve anıt yerini inşa etmeye devam ediyoruz k; herkesin bir araya toplanabileceği anıt yeri olsun.
Buranın hayata geçirilebilmesi için ayrıca Zeynep Delibalta da çalıştı. O, 5 Nisan 2018’de burada açılışını yaptığımız heykeli tasarladı.
Bu, Zeynep’in son çalışmasıydı. Anıta “Burak ve benzeri davalar için algoritması” adını verdi. Zeynep, 19 Aralık 2017’de aramızdan ayrıldı.
Burak cinayetini ve diğer tüm aydınlatılmamış olayları anıtlaştır massından dolayı, ona teşekkür ediyoruz.
Anıt yeri faaliyetimiz, toplantılarımızın, mitinglerin ve gösterilerin her biri, faillerin hesaplarının işe yaramayacağının işaretleridir. Anıt yeri dayanışmadır. Burası çok sayıda gönüllü politika denilen çalışmalardan doğdu. Pek çok çeşitli bağıştan ortaya çıktı. İnsanlar partiler düzenledi, kek sattı, çorba pişirdi ve sattı, bağış topladı, vakıflara dilekçeler gönderdiler ve daha birçok şey yaptılar. Bu dayanışmalar burada görülebiliyor. Bu anıt yeri, Failler ve Katiler için ebedi bir dikenli gül bahçesi olacak.
Ve bu anıt yeri bir matem yeri ve aynı zamanda övüncün simgesi olmalı ve Burak’ın yakınları, arkadaşları ve hep birlikte ırkçılığın olmadığı bir toplum, başka bir dünya, daha iyi yaşanabilir daha güzel bir dünya için mücadele ediyorlar.
Biz her zaman bütün bunları gerçekleştire bileceğimizi düşünmüyorduk! bunu başardık ve başaracağız da!
Bunu yaptık ve burayı daha görkemli ve hareketli bir anma yeri yapmayı başaracağız.
Aydınlanma taleplerimizden vaz geçmeyeceğiz.
Ölüm yıldönümü veya ondan sonraki bir gün, her yıl burada bir miting düzenliyoruz. Şimdi hepinizi etkinliklerimize bugünden davet ediyoruz.