Rede Burak-Ini auf Türkisch

zum direkt Anhören:

zum Herunterladen: archive.org (mp3 | ogg)

Aydınlatma
 
Burak’ın katledilişinin, arkadaşlarının ise katledilme teşebbüsünün üstünden yedi yıl geçti. Memnun edici bir soruşturmanın yapılmadığı bir yedi yıl. Sonucun olmadığı bir yedi yıl! Geçtiğimiz yıllarda İnisiyatif olarak hep şunu söyledik: Bu cinayet vakasının soruşturması aktif yapılmıyor ve soruşturmanın arkasında ciddi bir ilgi yok. 
 
Özellikle, sağcılar yetersiz soruşturuluyor ya da soruşturulmamaları için mazeret sunuluyor. Biz, kendi adımıza, cinayetle bağlantılı olabileceğini düşündüğümüz sağ bağlantıları dile getirdik ve sağ harekete karşı soruşturma yapılması için olası başlangıç noktalarını söyledik. Burak, nasyonel sosyalist terör örgütü NSU’nun imhasından altı ay sonra katledildi. Yalnızca olayların ilerleyişindeki benzerlikler değil, cinayetin takip edilmemesi ve işleniş şekli de baştan itibaren NSU cinayetlerine benzer bir durum olduğuna işaret ediyordu.
 
Geçtiğimiz yıllarda, faaliyetlerimiz hatırlama odaklıydı. Hatırlama halen bizim için çok önemli ve öyle de kalacak. Ama geçtiğimiz nisan ayından bu yana İnisiyatif olarak cinayetin aydınlatılmasını yeniden odaklanmaya karar verdik. Son 7 yıldaki soruşturmalarla yoğun bir şekilde ilgilendik. Burak’ın ailesi ve şu ana dek cinayeti soruşturan avukatların yanı sıra iki özel soruşturma avukatını ekibimize kattık: Maren Burckardt ve Lukas Theune. Amacımız, bu iki avukatın yeni bir bakış açısıyla dosyaya bakmasını ve avukatlarla ve aileyle bilgi alışverişi yaparak, eleştirimizi bir kez daha soruşturmalar üzerinde yoğunlaştırmak ve soruşturmanın yeniden düzenlenmesi için talepte bulunabilmekti.
 
Şu ana dek yapılmış olan soruşturmayı somut olarak eleştirmemizin birçok sebebi var:
 
–       Eleştirimiz hep yapısal ırkçılığın önemini vurgulamak içindi: Hem Burak’ın cinayeti hem de NSU cinayetlerinde gördüğümüz yapısal ırkçılık: Kolaylıkla ırkçı olduğu görülen bir cinayet, bu şekilde ele alınmıyor. Aksine, kurbanların çevresiyle alakalı “gariplikler” dikkate alınıyor. Bu yaklaşım, bu ülkede normal olan ırkçı durumu gösteriyor. Örneğin, cinayetlerin “namus cinayeti” olabileceğinden ya da araştırma dosyasında Türk isimli bir şüphelide odaklanılıyor.

Bugün, soruşturmaları sunulan bilgiler temelinde eleştirmek istiyoruz. Bu bilgilerin çoğu, inisiyatif olarak, 2013 yılından bu yana, parlamenter anketlerden, Berlin’deki milletvekilleri dairesinden ve Alman meclisinden topladığımız bilgiler.
 
–       2018 yılında, tanıkların ifadelerinin genel bir taslağını talep ettik. Polisin, cinayetten 3 ay sonra soruşturmayı sonlandırdığını tespit ettik. 2012 Sonbahar ve 2014 ilkbaharından bu yana tanık ifadesi alınmamış.
 
–       Cinayet komisyonunun 10 üyesi dışında soruşturmaya kimse katılmamış. Soruşturma,cinayetten 3 ay sonra olduğu gibi, bugün halen soruşturmadan sorumlu komiser Hübner’in tek kişilik etkinliğine dönüşmüştür.
 
–       2014 yılının başında sorumlu savcı Horstmann, Burak’ın cinayetinin soruşturmasını tamamen takipsizliğe almak istemişti. Ama aynı dönemde aile, NSU sürecindeki özel soruşturma avukatı olarak tanınan Mehmet Daimagüler’i avukatları olarak tuttu. Muhtemelen bu sebeple, süreç durdurulmadı. Ve Devlet Koruma Teşkilatı bir soruşturma emri gönderildi. Bir yıl sonra, yeniden tanık ifadeleriyle cinayet komisyonu işe koyuldu.
 
Soruşturmaların ne kadar yüzeysel ilerlediğiyle alakalı başka birçok örnek var:
 
–       Cinayetin olduğu yerde herhangi bir silah kurşunu bulunmadı. Bir sürücün, cinayetin ertesi akşam kendisi polise gitti. Eve gittikten sonra, cinayetin gerçekleştiği yerin yanında park edilmiş olan arabasında bir kurşun deliği olduğunu fark etmişti. Bu arabadaki kurşun ve Burak’ın üst bedeninden çıkarılan kurşunla cinayet silahı soruşturması başlatıldı.
        
–       BVG’den cinayet yerinden geçen gece otobüslerinin video kayıtları istendi. Polis, BVG’nin yanlış kayıtları gönderdiğini ancak 3 hafta sonra fark etti. Doğru kayıtların teslimi için artık çok geç kalınmıştı.
 
–       2012 Mayısında Bektaş ailesi polise, mahallede özel kameraları olan evlerin bir listesini verdi. Polis, mahalledeki kayıtların cinayetin işlendiği saatte boşluklar içerdiğini bilmesine rağmen, ek kayıtlar alınması için güvenlik önlemi almadı.
 
Aileye ve Avukatlara bilgiler sunulmadı

Mecliste yapılan anketlerde ve dosyalarda da, ailenin avukatlarına paralel dosyaların sunulmadığına dair benzer ip uçlarıyla karşılaşıldı. Devlet Koruma Teşkilatı yapılan “yoğun bilgi alışverişi”  soruşturma dosyasında pratikman hiçbir iz bırakmadı. Elimizde Burak’ın soruşturma dosyasında eksik olan birçok referans var. Halbuki kamu beyanlarına göre bu referansların dosyada yer alması gerekiyor. Treptow’da yapılan Sağcı Aşırılığa karşı Ortak Savunma Merkezi / terörizm toplantıları, Eyalet Kriminal Dairesi’nin (LKA) 1, Federal Kriminal Dairesi (BKA) soruşturmaları ve  paralel dosyada yürütülen Berlin Devlet Koruma Teşkilatı araştırmaları.
Yetkili makamların en azından bu dosyaları dikkate almaları için zorlayabileceğimize eminiz.
Bu paralel dosyaların Burak’ın dosyasına aktarılması hukukun egemenliğinin önkoşuludur ve soruşturmanın kontrolü için gereklidir ve ek soruşturmaları etkileyen bir durumdur.
 
LKA’daki değerlendirme birimi AE/OFA’nın değerlendirme raporu
 
–       Cinayet komisyonu içerisinde de yıllar içerisinde birçok önemli soruşturma dosyaya alınmamıştır.

–       Soruşturmayı yapan savcı Horstmann, Bektaş ailesinin özel avukatlarına yazdığı bir yazısında, dosyada kendisinin de halen bilmediği kısımlar olduğunu söylemiştir.

–       İlk olarak 2015 Mayıs ayında, dosyanın ek altıncı kısmı eklenmiştir. Bu kısım, görünen o ki bu tarihe dek hukuk davasından bilerek ayrı tutulmuştur.

–       Hukuk davası ve savcılık arasındaki temel tartışma konularından biri 2016 yılının başında Federal Kriminal Soruşturma Makamındaki bir değerlendirme raporuydu. Bu tarihte gerçekleşen kamuya açık tartışmada birçok şey yanlış ilerledi, özellikle de kamuya soruşturma makamları tarafından yalan söylendiği için. Bu tarihte ne oldu?

–       Haziran 2012 tarihinde Burak cinayetinden sorumlu bir operasyon analiz birimi, Burak cinayetiyle ilgili bir değerlendirme raporu düzenledi ve eyleme geçilmesi için birçok öneride bulundu. Bu öneriler dikkate alınmadı.

–       Bu rapor ancak 2015 yılında dosyaya eklendi ve 2016 Şubat ayında Senato, bir meclis anketine verdiği cevabında, bu analizin 2015 yılında yapıldığını söyledi. Halbuki analiz 2012 yılından beri oradaydı.

–       Bu başlık ve tarih tartışmanın tek sebebi, ortada örtülecek bir şey olduğu içindir. Çünkü ilk soruşturmaya karşılık önemli sayıda önerilerle devam soruşturulması yapılmasını talep eden, tanıkların ifadelerindeki çelişkilerle ilgili ip uçları veren bu değerlendirme, iki buçuk yıl boyunca devam soruşturmalarında kullanılmadı.

–        Bu değerlendirme 2015 Mayısından itibaren dikkate alındığında tabi ki yine çok geç olmuştu. Tanıkların üç yıl önce gerçekleşmiş bir cinayet vakası için ifadeleri alındı.

–       İki buçuk yıl boyunca devam eden soruşturmada ve özel hukuk davasında dikkate alınmayan bu değerlendirme raporu da soruşturmayla ilgili şüphelerimizi doğrulamaktadır.
 
Rolf Zielezinski’nin katil olduğuyla ilgili kanıtlar

Luke Holland’ın katili nazi Rolf Zielezinski’nin adı 2013 Aralık ayında, yani Luke Holland cinayetini işlemesinden bir buçuk yıl önce Burak Bektaş dosyasında geçiyor. Zielezinski ile ilgili kanıtlar Burak’ın cinayet komisyonuna üç kez götürüldü: 2013 Aralık ayında, Neukölln’de yaşayan bir kişi, cinayet işleyen Rolf Zielezinski’nin yasa dışı silah kullanımıyla ve Burak’ın cinayetinin gerçekleştiği yerle ilişkisi hakkında bilgi verdi. Burak’ın katledilmesinin ardından, Burak’ın yanında ağır yaralanan gençler Zielenski ile yüzleşebileceklerini söylediler. 2016 ilkbaharında, Zielezinski’nin Neukölln hastanesinin yakınındaki cinayet yeriyle yakın ilişkisi hakkında bir tanık daha ifade verdi. Polis ve savcılar savunmaya geçerek cevap verdiler. Gençler, Zielezinski ile yüzleşemediler. Savcılık, Burak’ın özel hukuk dosyasında, Zielezinskinin evindeki bir tabancanın adli açıdan Burak’ın cinayetinde kullanılmış bir silah olamayacağını yazdı. Aylar sonra bu tabanca üzerinde bir barut izi kıyaslaması yapıldı ve sonuç: barut izleri uyuyor.
Bu demek oluyor ki, soruşturma makamları muhtemelen polisten bu tabancanın kullanımıyla ilgili bir test almadılar.  Rolf Zielezinski’yle ilgili kuşkular: Saçmalıktı. Polisin böyle bir şüpheyi reddetmesini kabul etmiyoruz.  Rolf Zielezinski soruşturulmalıydı.
 
İnisiyatif olarak şu an cinayetin aydınlatılması için farklı konular üzerinde çalışıyoruz
 
–       Berlin Milletvekilleri Dairesi için yeni bir anket hazırlıyoruz. Bu ankette, dosyadaki ve önceki meclis anketinden aldığımız bilgilerdeki mevcut çelişkileri sorguluyoruz.

–       Özel hukuk davası avukatları, sağın savunma merkezi, Federal Kriminal Dairesi, LKA 1’in Operatif Değerlendirme Birimi ve savcılığın dosyalarının ortak bir soruşturma dosyası olarak ele alınması için başvuruda bulunacaklar.

–       Neukölln’de geçtiğimiz yıllarda ırkçıların ve neo nazilerin, siyasi muhaliflerine karşı işledikleri korkutma, suç işleme, suikast, kundaklama, saldırı ve cinayet eylemlerinde de bir benzerlik var: aydınlatma yok!

–       Bu saldırılara maruz kalan kişilere daha da yakın olmak istiyoruz. Hiçbirimiz,  Berlin polisinin ve savcılığının soruşturmalarına güvenmiyoruz.

–       Burak’ın özel hukuk avukatları, Ocak 2016 yılında Federal Savcı Dairesinden soruşturmayı üstlenmesini talep etti. Bu talep, Neukölln’deki sağcı şiddete maruz kalan ve bugün burada konuşacak olan Ferat Koçak ve diğer mağdurlar tarafından da yapıldı. Federal Savcılık Dairesi bu talepleri reddetti.

–       Bu demek oluyor ki, Berlin’de hep birlikte, siyasi yetkililerin sorumluluklarını üstlenmeleri için yöntemler bulmalıyız diye. Bu cinayetler neden aydınlatılmadı? Yıllardır Berlin Neukölln’de gerçekleşen sağcı ve ırkçı kundaklamalar, saldırılar ve cinayetler için eksik olan aydınlatmayı talep ediyoruz. Burak Bektaş cinayeti ve şu ana dek yapılan soruşturmanın parlamenter bir soruşturma komisyonu tarafından incelenmesini talep ediyoruz